2.BÖLÜM

Sabah Rauf işe gitmişti. Süheyla uyuya kalmıştı. Bir hışımla yataktan fırladı. Çocuk okula geç kalmıştı. Hemen Yusuf’u hazırlayıp okula götürmek üzere evden çıktı.

Süheyla’nın içi içine sığmıyordu. Yusuf’u okula bıraktıktan sonra kendi okuluna gidecekti.

Süheyla Yusuf’u okula bıraktıktan sonra bir kafeye geçip, facebooktaki ilana tekrar baktı. Forumda ki yazıları okudu. Oradakilere facebooktan mesaj atarak gerekli bilgileri aldı. Afla ilgili evrakları akşamdan bakmış hazırlamıştı. Süheyla içtiği çaydan bir yudum daha alarak, derin bir nefes aldıktan sonra kendisine bir söz verdi.

Süheyla kendisine “bugün benim miladım olacak, bundan sonra ben hangi hayatı yaşamak istersem onu yaşayacağım. Bunun için ilk yapmam gereken okula gidip aftan yararlanıp okula dönmem olacak” dedi.

Süheyla okulun kapısına geldiğinde çok heyecanlanmıştı. Gözünün önünde canlanan anılar onu yullar öncesine götürmüştü. Tam da olduğu yerde bu bahçede her sabah Mete’yi beklerdi. Biraz sohpet edip herkes kendi sınıfına giderdi. Süheyla’nın ağlamaklı halini gören bir delikanlı afedersiniz ablacığım, iyi misiniz?” dedi.

Süheyla bir anda irkildi ve kendine geldi. İyiyim, teşekkür ederim” dedi. Süheyla öğrenci işlerine giderek gerekli işlemleri tamamladı. Süheyla artık uzay ve uçak mühendisliği son sınıf öğrencisiydi. İnanamıyordu.

Rauf’a okula başladığını söyleyip söylememe konusunda kararsızdı. Rauf eskiden olsa çok kızardı ama on yıllık evlilikten sonra eskisi gibi kıskançlığı kalmamıştı. Süheyla’nın bu yaştan sonra o bölümü tamamlayabileceğine inanmazdı. Kendisi çok başarılıymış gibi Süheyla’yı sürekli küçümserdi. Bu nedenle Süheyla tüm özgüvenini kaybetmişti.

Süheyla kaybolan özgüvenine tekrar geri dönmek için ilk adımını okula kaydını yaptırarak atmıştı. Bugün Süheyla’da bir başkalık vardı.

Akşam Rauf eve geldiğinde yarın akşam arkadaşı Rüstem’lere davetli olduklarını söyledi. Süheyla hiç sesini çıkarmadan onayladı. Normalde oraya gitmeyi pek sevmezdi. Rauf, Süheyla’nın itiraz etmemesine şaşırdı. Rauf, “iyi aferin on sene sonra bazı şeyleri öğreniyorsun” dedi.

Süheyla hafif tebessümle, “hı hı aynen öyle” dedi.

Rauf, “bak gördün mü sonra bana hiç dışarı çıkmıyoruz diye dert yanma” dedi.

Süheyla’nın çok da umrundaydı sanki Rauf’la dışarı çıkmak. Zaten Raufla dışarı çıkmayı sevmezdi, evliliğinin son yıllarında ise hiç bir şekilde Rauf’la dışarı çıkmak istemiyor ve talepte de bulunmuyordu. Ama Rauf bunu bile farkında değildi.

Süheyla, çayı koyup Rauf’un yanına geldi. “Nasılsın, günün nasıl geçti” diye sordu Rauf’a.. Rauf, “her zaman ki gibi, aynı” dedi. Sonra kıvrıldı koltuğa uzandı. Yusuf babasının yanına gelip, oyun oynamak istedi. Ama Rauf çoktan koltukta uyumaya dalmıştı bile.

Süheyla o kadar heyecanlıydı ki bu akşam Rauf’a karşı da güleryüzlüydü.

Çay demlenince Süheyla, Rauf’u uyandırdı. Rauf, Süheyla’ya bağırdı, “uyuyorum görmüyor musun?” dedi. Süheyla, “iyi o zaman ben tek başıma içerim” dedi. Süheyla çayını içip, ortalığı topladıktan sonra Rauf’u yerine yatması için uyandırdı.

Rauf, “hani çay nerde?” dedi. Süheyla fesupanallah, içtim kaldırdım” dedi. Rauf, “insan kocasını da uyandırmaz mı?” dedi.

Süheyla, “Rauf sen benden ne istiyorsun? Valla açık açık söyle. Ben ne yapsam olmuyor. Hani aşkımdan ölüyordun, tuttun kaçırdın beni. Seven adam senin gibi mi yapar sevdiğine. Ben seni az önce uyandırdım, uyuyan adam uyandırılır mı dedin. Şimdi ise beni çaya niye uyandırmadın diyorsun. Sahi sen benden ne istiyorsun. Ne yapsam senin sinirini bozmam. Yoksa sorun bende değil de senin kaba davranışlarında mı acaba?” dedi.

Rauf, “uff Süheyla ne diyorsun. Anca dır dır” dedi.

Süheyla, “ben ne desem, nasıl davransam senin gözüne giremeyeceğim o yüzden “he he Rauf, sen ne dersen o” dedi tiye alarak..

Süheyla içinden, “sen göreceksin Rauf, beni bu küçümsemelerinin, bana saygı duymamalarının hesabını vereceksin. Sen biraz daha bekle.. Ben küllerimden yeniden doğacağım sen, ailem hepiniz göreceksiniz” dedi.

Süheyla kendi kendine konuştuktan sonra, toparlanıp “Rauf’a “tatlımmmm ben sana yeniden çay demlerim, sen iste” dedi. Süheyla, bilinçli olarak Rauf’a iyi davranıyor, suyuna gidiyordu.

Rauf, “aferin, kalk yeni çay yap. Bu evin reisi benim. Ben ne dersem o olur” dedi.

Nemozyy © 2023. Tüm Hakları Saklıdır.