Karmaşa

16.BÖLÜM

Fisun, dün Seda’yı kahveye çağırmıştı.

Fisun; “Seda’cığım, Emir’e kız arkadaşın nasıl diye sordum, iyidir herhalde dedi bana. Bu ara pek görüşememişler, kız arkadaşının ne yaptığından haberi bile yok. Belli ki Emir çok da istekli değil. Ayrıca bu haftasonu size gelmek istediğini söyledi. Seda’ya söyle müsaitseler, bu haftasonu onlara gidelim dedi. Kendisi istedi bunu düşünebiliyor musun? Bence hala bir şansımız var. Sen o gün çok şık ol. Güzelce hazırlan, dikkaetini çekmeye çalış” dedi.

Seda’nın gözleri parladı. “Fisun teyze, heyecanlandım şimdi”. Ben bizimkilerle konuşur akşam ararım seni, müsaitsek gelirsiniz”dedi.

( Seda)

Fisun; ” haber bekliyorum” dedi.

Emir, hızlıca evden çıktı. Annesi, “oğlum kahvaltı yapmadın, nereye”dedi.

“Dışarıda yapacağım anne” dedi ve çıktı evden.

Emir, Nefise’yi bir kaç gündür ihmal etmişti. Bu akşm için sözleşmişlerdi ama Emir sabah Nefise’nin iş yerine giderek onu kahvaltıya getirmeyi düşündü.

Nefise; oldukça erken bir saatte butiğine gitmişti. Yaz kıyafetleri üzerinde çalışıyordu. Bu yaza düğünler, mezuniyetler ve özel günlerde giyilmesi için abiye serisi hazırlıyordu. Üzerinde çok çalışmıştı bu koleksiyonun. Tasarımı kendisene ait hepsinin. Şöyle uçuş uçuş elbiseleri abiyeye çevirmeyi tasarlamıştı. Tam yaza uygun hafiflikte ama aynı zamanda çok şık elbiseler tasarlamıştı. Yoğun çalışıyordu. Bu sabahta erkenden butiğe gelmişti.

( Nefise’nin moda evi)

Emir; elinde bir buket çiçekle içeri girdi. Nefise, kafasını önündeki işe gömmüş, Emir’i farketmedi bile. Ta ki çalışanlarından biri Nefise hanım misafiriniz var diyene kadar..

“Aaaa Emir, hoşgeldin. Seni hiç beklemiyordum, akşama buluşmayacak mıydık?” Dedi Nefise.

“Olsun akşamı bekleyemedim. Seni kaç gündür çok ihmal ettim canım kusura bakma. Kahvaltı yaptın mı sen?” dedi Emir.

– Hayır, henüz yapmadım.

-Hadi elindeki işi bırak, ” şöyle güzel bir kahvaltı yapalım”.

“Çok da işim var ama doğrusu bu teklife hayır diyemeyeceğim” dedi Nefise..

Emir; ” o zaman akşamı iptal ederiz sen çalışırsın, daha sonra biz başka bir akşam çıkarız” dedi.

“iyi peki öyle olsun, hadi gönlümü aldın” dedi Nefise gülerek..

( Nefise)

Nefise, Emir’in bu süprizinden çok memnun kalmıştı.

Kahvaltıdan sonra, Emir, Nefise’yi butiğine bırakıp şirkete gitti.

Yakın tarihte bir ihale vardı. Emir onun üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyordu. Talat’ın yine boş durmayacağını tahmin ediyordu. Bu ihale şirketleri için çok önemliydi.

Hakkı bey, Ayten hanımdan olan Oğlu Onur’a İstanbul’da yeni bir ev satın aldı. Onur oraya yerleşecekti. Ancak babasına, “baba buna ne gerek var, ben seninle kalırdım” dedi.

Ayten hamımla Hakkı bey birbirine bakıp kafa salladılar. Artık herşeyi anlatma vakti geldi der gibi.

Onur’ a herşeyi anlattılar. Hakkı beyin aslında evli olduğunu, orada bir oğlu olduğunu, şirketin işlerini yürüttüğünü, Fisun’u, herşeyi anlattılar. Fisun’la o evliliği nasıl yaptığını, olan bitenin hepsini anlattılar. Onur’ a bu konuyu şimdilik sadece sen bil oğlum, kardeşin bilmesin dediler. “Yakında üniversite sınavlarına girecek kafası karışmasın kardeşinin şimdi” dedi babası.

Onur; “Büyük bir şok içindeydi. “Nasıl yani baba, anne biz koskoca bir yalanın içinde mi büyüdük? İkinizi de affetmiyorum” dedi. Onur çok fazla tepki verdi. Ben işime giderim, senin ve ailenin yanına gelmem merak etme”. Bakalım bunu ileride Melis’e nasıl açıklayacaksınız, doğrusu çok merak ediyorum” dedi. Kapıyı çarpıp çıktı.

Hakkı bey; ” Ayten ben bugün dönmek zorundayım, şu anahtarı al bu da adres, burası Onur’un evi, verirsin ona. Zamanla da alışır bu duruma sen sıkma canını. Hadi ben çıkıyorum” dedi.

(Hakkı bey)

Hakkı bey, İstanbul’a dönmek üzere uçağa bindi.

Dilan, büyük bir mimarlık ofisinin kurucu ortaklarından. Beş arkadaş ortak kurmuştu bu ofisi. Çalışanları ile de kalabalık bir ofisler var. Büyük inşaat firmalarının, projelerini Dilan’ların ofisi yapmaktadır. Dilan’da oldukça yoğun çalışan bir kadın. Ancak son zamanlarda, kafası sürekli bir konuya takılıyordu.

( Dilan)

Dilan, Nefise’yi aradı. Nefise gelen telefona çok şaşırmıştı. Dilan’la, Nefise tanışıyor ama öyle telefonla birbirini arayıp görüşecek düzeyde samimi değillerdi.

Dilan, “Nefise’ye akşam müsaitsen, işten sonra dışarıda buluşalım mı, biraz laflarız dedi. Nefise, aslında akşam geç saatlere kadar çalışmayı düşünüyordu ama, Dilan’da ilk kez arıyordu, onu kırmak istemedi, “tamam olur” dedi. Akşam buluşmak üzere sözleşmişlerdi.

Munise kaç yıllık eşine karşı, en son yediği dayak, gördüğü şiddetten sonra boyun eğmeme kararı almıştı. Daha dik duracaktı Talat’ın karşısında. Şimdilik ondan ayrılmak aklına bile gelmiyordu.

Talat, Munise’nin son olaydan sonra biraz daha değiştiğini farketmişti. Talat, Munise’nin yanına gelerek, “şu yüzüne makyaj yap. Birileri gelir bişey olur, kapat şu yüzündeki morlukları” kimse görmesin dedi.

– Kapatmayacağım, merdivenden düştüm nasılsa!!

Talat, şaşırmıştı bu ceva karşısında ama bir şey diyemedi. Şok oldu, Munise ona cevap vermişti.

Seninle uğraşamam ben şirkete geçiyorum dedi.

Munise; ” git tabi pis işlerine devam et, yarım kalmasın” diye geçirdi içinden.

( Munise)

Munise; “artık birşeyler yapmalıyım, kendimi kurtarmalıyım” diye düşünmeye başlamıştı. Bu yolda artık yalnız olmadığını hissediyordu. “Emir ve Bülent bir şey olursa bana yardım eder” dedi. Bir rahatlama ve özgüven gelmişti.

Talat, şirkete geçti. Hakkı da geldi. Selamlaştıktan sonra herkes odasına geçti.

Arkası yarın

Yazan

N.B

0 Yorum

  • Posted 2 Haziran 2019
     s.o.

    Evet güvendiği birinin olmasi çok güzel insanlah sonuda güzel olur basarilar

Yorum Bırakın

Name
E-mail
Yorum

Nemozyy © 2023. Tüm Hakları Saklıdır.