Güzel bir pazar gününden herkese günaydın.
Pazar günü denince akla ilk gelen “pazar kahvaltısı” dır. Çayın fokurdayan sesi arka odada duyulurken sahanda yumurtanın kokusu tüm evi sarar. Hele o mis gibi ballar reçeller adeta sofraya renk katar. Çeşit çeşit peynirlerin, yeşilliklerin güzelliğine ne demeli. Cevizler, kayısılar cabası. Biraz yağlı, kalorili olsa da haftada bir gün canım onu da yemeyelim mi dediğimiz kızartmalar, pişiler, börekler, pankekler, krepler sıcak sıcak sofrayı şenlendiriyor. Hele o taze sıkılmış portakal suyunun muhteşem serinliği… Masaya doluşan çocuklar ve kimi evde ilk önce kimi evde en son gelen evin babası can katar masaya…

Pazar kahvaltısı dolu dolu yapılır, hazırlanır. O günün en büyük aktivitesidir aslında… Evin annesi ise gülen gözlerle izler ev halkının sofradaki mutluluğunu belindeki mutfak önlüğüyle… Son kalanları da ilave ettikten sonra o da oturur masaya… Tamamlanır cümle mutluluklar…



Pazar kahvaltısı aile demek, bir arada olmak demek, sohbet, muhabbet demek, gülmek, güzel vakit geçirmek demek… Eve şenlik, ruha gıda demek. Çocuklar için sevgi, mutluluk demek.



Pazar kahvaltısından sonra kurulan aile meclisinde kararlar alınır. Pazar günü ne yapılacağına dair. Evde bir şeyler yapmak mı dışarıya çıkmak mı diye sorulur. Her ikisi de yapılabilir. O gün bunlardan birini seçersiniz…



Nedir bu pazar gününü özel kılan şey? Bir çok kişinin tüm aile üyeleriyle evde hep beraber olduğu tek gündür. Hafta içi genelde herkes çalıştığı için pazar günü ailece geçirilecek tek sabah gibi duruyor… Bu da pazar gününü özel yapıyor…



Bugün pazar… Bayram değil belki ama yine özel yine güzel bir gün… Hadi kalkın, kahvaltı hazır. ?
Sevgiyle kalın…
2 Yorumlar
diaryofmeri
Güzel bir pazar kahvaltısını kim sevmez ki
Nemozyy
Değil mi:)