Arada bir dur, dinle… Yorgunluk, bıkkınlık sesleri içinde çalıyor olabilir.
Bazen şaha kalkarken ruhun, bazen daralır, sıkılır, parmağını oynatacak mecalin dahi kalmaz.

Gözlerinle, sözlerinle iyi gelmek istersin kimilerine. Heyecanla anlatırsın, hayallerine dahil etmek istersin herkesi. Öyle bir parlar ki gözünün bebeği bugün değilse yarın güzel şeyler olacak diye anlatıverirsin.

Sen hep çabalarsın, düşmemek, güzel işler yapmak, hayatı kaçırmadan yaşamak için. Ama öyle bir yerde, öyle insanlarla birliktesindir ki ha duvara bu çaban ha onlara…
Nefesin tükenene kadar; bak şurada şu var, burada bu var, gel şöyle olalım, gel şunu yapalım, bak ne güzel dünya, bak ne güzel insanlar, ne güzel imkanlar var der durursun da anlayan çıkmaz.

Çöplükte nasıl ki gül kokusu almayı beklemen abes ise tüm dünyaya karanlık perde indirmiş gözlerle bakan birinden çiçek bahçesi görmesini beklemekte bu kadar anlamsız olur.

Bir gün beni anlar, duyar, görür dediklerinde bir arpa boyu yol almamışlığı gördüğünde beyhude çabaların günün sonunda en çok seni üzer.
Bazıları sünger gibidir. İçinde ne kadar güzellik varsa onları senden emer alır götürür. Kendi karasını senin ruhuna çalmaya çalışır.

Öyleleri vardır ki kararmış kalbinin karanlığını gözlerinin bebeğinde görürsün. Dilindeki irin ise her yere dağılır. Böylelerinin bu dünyadan, güzelliklerden nasibi kalmamıştır. Onlara iyilik, güzellik aşılamaya çalışmak boş bir çabadan öteye geçemez.
Sen iyi niyetinle, kalbindeki sevgiyle anlatmak, o güzel dünyayı onlara da göstermek istersin. Ama sen anlatıkça anlamaz, duymaz, karşı çıkar, öyle bir dünya yok diye direnir.

Kalbinin karası, yüzünün nursuzluğundan, suretindeki çirkinlikten anlaşılır bazılarının. Katran karası açar ak pak olursa, böyleleri de açar ak pak olur.
Güzellikler isteyene, dileyene, niyetinde olana gelir. Bunları görmek, almak, yaşamak istemeyene ne yaparsan yap nasiplenemez. Bunları yaşamak da nasiptir. Nasipsizle yüz göz olma… İşe yaramaz.
Kendi dünyanda berrak kalmak istiyorsan, kalbi kararmış, umutsuzluk deryasında debelenip duranlardan bir arada olmaktan kaç…

İflah olmazlara, laf anlatmaktan kaç. Seni aşağıya çekmeye çalışanlardan kaç. Sana iyi gelmeyenlerden, her defasında seni yerden yere vuranlardan kaç.
Hangi çiçek bahçesine girersen o kokarsın. Gülse gül, lavantaysa lavanta…

O yüzden nerede ve kimlerle olduğuna dikkat et. Gelişeceğin, güzelleşeceğin yerlerden başka yerde bulunma.
Hayatı daha yaşanılır kılan şey tüm zorluklara rağmen güzellikleri görme ve yaşama niyetinde olmak. Yaşama isteği taşımaktır.

Yeşerebileceğin, kök salıp, çiçek açabileceğin bahçelerde olman dileğiyle…

Sevgiyle kal…
Yazan- nemozyy