“Kendi kusurunuzun hamalıyken, başkalarının kusurlarını kınamayın.” (Sadi Şirazi)
İnsanoğlu kusurludur. Şöyle ya da böyle herkesin bir ayıbı veya kusuru olabilir.
Kendi hatalarını, ayıplarını unutup başkalarının kusurlarının ardına düşüp araştırmak hem dinen hem de ahlaken doğru değildir.

Peygamber Efendimiz (sav), “ Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.” buyurmuştur.
Kim olursa olsun gördüğümüz bir ayıp veya kusur varsa örtmeye çalışalım. Bu hem insani hem de dini yönden güzel bir harekettir.
O kişiyi rencide etmemek mahremini paylaşmamak gerekir. Bir kesim var ki ağzından çıkan sözlerin nelere sebep olduğunu çoğu zaman düşünmemektedir.
Kişiyi ilgilendirmeyen meselelerin ardına düşmesi doğru değildir. Ona bir faydası da yoktur. Aksine diğer insanlara zararı dokunabilir.
Bu Hadisten Ne Anlamalıyız?
Dinimiz insanların kusur ve ayıplarını araştırmayı ve bunları ortaya çıkarmayı yasaklamıştır. Bunun yerine bir kişinin kusur ve ayıplarını biliyorsak onları örtmemiz gerekir. Bu güzel ahlakın bir örneğidir.

– Gerek aile içi gerek sosyal yaşamda bazı insanlar başkalarının kusurunu araştırıp açığa çıkartmak için özel çaba sarfederler. Bu davranış hem dünya hem de ahiret hayatında bize zarar verir. Kusur açığa çıkartmak yerine kusur örtmeye çalışmak gerekir.
– İnsanların kusur ve ayıplarının örtülmesi tavsiye edilir. Çünkü bu kul ile Rabbi arasındadır. Rabbimiz dilerse o kulun hatalarını affeder. O nedenle istemeden de olsa birinin bir ayıbını veya kusurunu öğrendiysek bunu dillendirmeyip kapatalım.

– Ne başkasının ne de kendi kusur ve ayıplarımızı açığa çıkartmak marifetmiş gibi anlatmak doğru değildir.
– Kul hakkına girmediği sürece bir ayıp-kusur Rabbiyle kul arasında kalırsa bağışlanabilir. Fakat açığa çıkan herkesin bildiği bir kusurun -ayıbın artık üstü kapatılamaz.
– İnsan hata yapmaya meyillidir. Bunları dillendirmeyin. Kötü, hatalı davranışları anlatıp yaymayın.

Dilimiz güzel ve iyi şeyleri konuşsun. Güzelliği, iyiliği yayalım.
Etrafındakiler Kimse Sen de Osun
Çok sosyalleşmek değil; doğru zamanda doğru kişilerle doğru yerde olmaktır önemli olan.
– Gül bahçesinde bulunursan gül; çöpün yanında durursan çöp kokarsın. Bu işin mantığı işte bu kadar basit. O nedenle kimle oturup kalktığına, kimlerle görüştüğüne, nerelerde bulunduğuna dikkat etmelisin.
Son zamanlarda herkesin sıkça söylediği,
“Kimlerle oturup kalkarsan beş sene sonra onların ortalaması olursun.” sözü ne kadar da doğru.
– Tembel, kötü işler yapan, insanların ayıp ve kusurlarının ardına düşen kişilerle takılırsan onlar gibi; ahlaklı, sevgi dolu, iyilik ve güzellik peşinde koşan, çalışkan, üretken insanlarla birlikte olursan da onlar gibi olursun.

– Tembel dört arkadaşın varsa beşincisi sen olursun. Çalışkan dört arkadaşın varsa beşincisi sen olursun. Bunun gibi örneği çoğaltabiliriz. Kiminle birlikteysen ona dönüşürsün. O sebeple hayatına dikkat etmelisin.
– Güzel bir hayat yaşamak istiyorsan ona göre insanlarla takılmalı, ona göre ortamlarda bulunmalısın. Daha gençken enerjini doğru yerde kullanmalısın.
– İnsan yaş aldıkça olaylara ve hayata dair bakışaçısı değişiyor.
Gençken hissettiğin andrelenin, heyecan, idealistlik, coşkulu-tempolu ve çok yönlü yaşam şeklinin yerini zamanla azalma, sadeleşme, dingin ortamlar ve insanlar alıyor.
Elbette bu herkes için geçerli değil ama biliyorum ki çoğunluk böyle düşünüyor. İnsan fıtraten nezih bir yaşam ihtiyacı içinde bulabiliyor kendini.

– Kaostan, kargaşadan, fitne fesattan beslenen insanlar yorucu gelmeye başlıyor. Bir süre sonra ne o ortamda bulunmak ne o insanlarla olmak istiyorsun.
-Hele hele tabiatına aykırı kişilerle zorunlu yol arkadaşlığı çok yorucu oluyor. Mesela bir ortamda tanıştığın ama asla “senlik” olmayan biriyle belirli aralıklarla bile olsa görüşmek, iletişim kurmak insana zahmetli gelebilir.
– Sevmediğin sana uygun olmayan kişilerle bir şekilde görüşmek zorundaysan arana onlarla mesafe koy! Hayatına dahil etme. Bırak o kişi senin içine giremesin. Olması gerektiği yerde kalsın.
– Herkesi özel yaşantımıza dahil etmeyelim. Özel yaşantımız adı üstünde özel. Oraya herkesi sokma gayretinden, kalabalık olma çabasından vazgeçelim. Sadelik iyidir.
En Çok Neye Dikkat Etmeliyiz?
Gerçekten güzel ve temiz bir hayat yaşamak istiyorsak ona göre yol arkadaşı edinmeliyiz. Ona göre ortamlarda bulunmalı ona göre kendimizi geliştirmeliyiz.
– Birinin diğerine akıl vermeyi pek sevdiği bir çağdayız. Oysa herkesin hayattan beklentisi başka başkadır. “Sen neden çalışmıyorsun? Bence çocuğuna şunları şunları yap! Ben senin yerinde olsam onu öyle yapmazdım. Siz bana sorun bunu şöyle yapın. ” gibi gibi daha neler neler…. Bu tür haddi aşan cümleler duyduğunuzda ya kulağınızı tıkayın ya da oradan kaçın. Sizi manipüle eden herkesle aranıza mesafe koyun .

Az önce de söylediğim gibi herkesin hayattan beklentisi, talepleri, istek ve ihtiyaçları farklıdır.
– Kiminin sabahları uyumaya ihtiyacı varken kimileri sabah erkenden kalkıp koşmak ister. Kimi çok yoğun çalışmak isterken Kimi rolantide kalmak ister. Kimileri çocuğunu kendi bakmak isterken kimileri bakıcıya vermek ister. Kimi serbest iş yapmak isterken kimi memur olmak ister.
– Yani uzun lafın kısası sen birşey oldun diye herkes o olmak zorunda değildir. Senin verdiğin fikir herkese hitap etmeyebilir.
– Basit gibi gözükse de insanların yeme içme alışkanlıkları da farklıdır.
Adamın biri fast food yerken diğeri sebze ile beslenmeyi seçebilir. Kimi çocuğuna makarna yedirirken diğer anne bunu tercih etmeyebilir. Kendine özene bezene kahvaltı hazırlayan birine “aman canım niye bu kadar uğraştın bir simit bir poğaça ile iki dakika da ye kalk” demek saçmadır. Sağlıklı yaşamı tercih etmiş birine sağlıksız yaşamı kolay ve pratik diye dayatamazsın.

– İnsanların yeme-içme, eğlenme, barınma, iletişim ve dahası… Birbirinden farklılık gösterebilir. Herkes kendisine uygun olanı yapar. Diğerine karışma ve dayatma huyundan vazgeçelim. Fikir danışılmadan “bence” diye başlanan cümlelere son verelim. Herkes kendi işine kendi önüne baksa ne güzel olur değil mi?
– Başkalarıyla meşgul olana kadar insan kendiyle ilgilense kendi hayatını düzene koymuş olur. Boş işlere ayıracağı vakti insan kendini geliştirmeye ayırmalı. Kendi hayatını inşa etmeli. Boş işlerle uğraşmamalı! Zaman çok kıymetli. Bunu iyi kullanmak gerek…

– Kendine odaklan. Ailene, sevdiklerine odaklan. İşine odaklan. Gerisi olması gerektiği kadar belli bir mesafede kalsın…
– Yüzü gülen, dili tatlı, kalbi güzel, üretken, çalışkan, derli toplu insanlarla bir arada olmaya çalışın.
– İnsan hangi renge boyanırsa o olur… Hangi kokuyu sıkarsa o kokar…

Gep gül kokmanız dileğiyle. Sevgiyle kalın…